
Mısır’daki görüşmeler neticesinde Trump Planı doğrultusunda Soykırımcı İsrail ile Şanlı Gazze Direnişi’nin öncüsü Hamas arasında, ilk aşama için mutabakata varılmasını ve anlaşmanın imzalanmasını memnuniyetle karşılarken sürecin bundan sonrasına dair endişelerimizi de belirtmek isteriz.
Ateşkesin ilanı, esirlerin karşılıklı olarak salıverilmesi, insani yardımların geçişinin derhal sağlanması ve Soykırımcı İsrail askerlerinin bir miktar geri çekilmesi mutabakatın olumlu yönleridir.
Bununla birlikte Soykırımcı Netanyahu ile Soykırım Destekçisi Trump’ın her türlü oyunu oynayabilecek yapıda oldukları bir an bile unutulmamalıdır. Nitekim Soykırımcı İsrail, ateşkes üzerinde mutabakata varılmasına rağmen saldırılarına ve soykırımına devam etmektedir.
Anlaşmaya destek veren Türkiye, Mısır ve Katar’ın bundan sonraki süreçte ortaya koyacakları performans, dikkat ve ihtimam hayati önemdedir.
Soykırımın suç ortağı Trump, Gazze ile ilgili niyetlerini daha önce açık bir şekilde ifade etmiştir. Onun hedefi Gazze’ye de adeta “çökmektir”.
Bugün gelinen noktada anlaşmanın ilk aşaması üzerinde mutabakat sağlanmıştır. İkinci aşama çok daha kritiktir. Bu süreçte büyük bir gayretle arabuluculuk faaliyetleri yürüten Türkiye’nin bundan sonra Gazzelilerin haklarını korumak ve Soykırımcı İsrail’in oyunlarına engel olmak için çok daha fazla gayret sarfetmesi gerekecektir.
Gazze’nin ‘Hamassızlaştırılması’ ve silahsızlandırılması asla kabul edilemez.
Soykırım destekçisi Trump’ın planı çerçevesinde Gazze’nin ‘Las Vegaslaştırılması’ asla kabul edilemez.
Filistinlilerin çeşitli kılıflarla, hicret, daha iyi bir yaşam vesaire gibi söylemlerle Gazze’den çıkartılması asla kabul edilemez.
Bütün unsurları ile tam bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasından asla taviz verilemez.
Sürecin bundan sonrasında yapılacak olanlar, ortaya konulacak tavırlar, Gazze’nin, Kudüs’ün ve Filistin’in geleceği açısından hayati önemdedir.
Gazze’nin, Kudüs’ün ve Filistin’in geleceğinin de Türkiye’nin geleceği açısından hayati önemde olduğu ortadadır.
Bu süreçte ABD ve soykırım destekçisi diğer güçlerin baskılarına, tehditlerine asla boyun eğilmemelidir.